cetvel-i sim

Onunla samimiyetimiz 3-5 ay öncesine dayanıyor.kimselerin olmadığı ve benim Lisa Ekdalh dinlediğim bir öğleden sonra yavaş ve minik adımlarla odaya girdi.yanıma yaklaştı elimi sıktı.biraz dinlenmesi gerektiğini söyledi.çünkü çok yaşlıydı,o kadar yaşlıydı ki geçen yüzyıldan anıları bile vardı belki; 87 yıl önceki beyoğlu'nu anlattı. nerelerde oturduklarını,neler yaptıklarını anlattı.şimdilerde taksim parkı'nın önündeki merdivenlerde oturup boğazı izlerlermiş.o gün uzun uzun konuşmuştuk.bana eski karısından, kızından, torunundan bahsetti.onunda benimkine benzeyen gözleri varmış.kirpikleri uzunmuş.orta şekerli kahvesi bitince kalktı.müzik festivalinde beni görmek istediğini söyledi.elimi sıktı, omzuma hayata karşı cesaret verici dokunuşlar yaptı ve yine yavaş ve minik adımlarla odadan çıktı.

o günden beri ara ara arayıp halimi hatırımı soruyor.gittiği konserleri, gördüğü memleketleri anlatıyor.her memleketin kadınları farklıymış mesela,kuzeyli kadınlar,avrupalılar,uzak doğulular hepsini bilirmiş.zamanında "ünlü genç bir mimarken" çok dolanmış.her gittiği yerde bir sevgilisi olurmuş ve her sevgilisine gerçekten aşık olurmuş.ama hiçbir sevgilisini ikinci kez görmemiş.arada sırada unutuyor tabii.bir anlık suskunluktan sonra başa dönüyor nasılsın diyor.konuşmaya yeni başladığımızı sanıp herşeyi baştan anlatıyor.bir konuşmamızda 4 defa nasıl olduğumu sormuştu.3 kez de telefon numarasının bilip bilmediğimi sorup tekrarlattı.çok kibar bir bey. sanki 1925'ten beri hiç konuşmamış ve o eski istanbul ağzı hiç bozulmamış.leyla gencere gençliğinde aşık olduğunu anlattı bir telefon konuşmamızda.öyle eski öyle demode bir aşkmış ki bu,bir zamanlar sevdiği kadın için "cetvel-i sim" dedi.gümüş cetvel.hoşuma gitmedi değil.hatta o kadar hoşuma gitti ki. birgün olurda uzun boylu birine iltifat etmem gerekirse bunu kullanırım diye ,unutmamak için telefonu kapattıktan hemen sonra defterime not aldım.bu sabah yine aradı.nasıl olduğumu merak etmiş yine.öğleden sonra bu taraflara geleceğini ve vakfa uğrayacağını söyledi.bana çikolata getirmek istiyormuş.birkaç saat sonra inci pastanesinden alınmış ve kese kağıdına konmuş portakallı draje çikolatayla çıkageldi 95lik delikanlı.yaşama sevinci,enerjisi, umudu kaybolmamış bir yaşlı kurt...