küresel ısınma karmaşası

düz mantık denen kavramı seviyorum.matematiksel bir mantıkla sonuca kolayca ulşaşmayı sağlıyor..

a=b
b=c

ise b=c dir. bunun üzerine fazla düşünülmez.matematikte yoruma fazla yer yoktur ama olaya felsefik açıdan bir örnekleme yapıldığında ortaya komik sonuçlar çıkabilir.

-az bulunan herşey degerlidir.
-kör bir at az bulunur.
-o halde kör bir at degerlidir.
bu sadece,duz mantıkla sonuca ulaşmanın yetersiz oldugunu kantılayan,ancak duz mantıgı da matematikte ki gibi ''bir çözümde en ufak olumsuz yol varsa o çözüm yanlıştır'' mantıgıyla çöpe atmamaktadır.kör bir atı satmak istiyorsanız,bu sizin için doğru bir yoldur.düz mantıgın en verimli alanı ise hayatı basit yanları ile anlamak ve ileride size yaşatabilecegi benzer sorunları daha gelmeden çözümleyebilmektir.düz mantık dogru veriler ve yolla uygulandıgında sizi basit ama dogru çıkarımlara götürebilir.

tum kadınlar memelidir.tum memeliler dogurgandır.o zaman her kadın dogurur önermesi biyolojik açıdan dogru ama sosyolojik açıdan yanlıştır.ancak bu önerme ile her kadının belli hormonal dengelerle,benzer davranış ve sonuçları yapabilecegini anlayabiliriz.ancak sadece biyolojik bir çıkarımla karşımıza gelen farklı farklı kadınları analiz edemeyiz.

düz mantıktan hareketle, insan herzaman mantıklı sonuçlara varacak diye bişey yoktur görüldüğü üzere.zaten düz mantıkta önemli olan da bunun bilgisine varabilmektir.mesela bir insan kızamık olunca kızarır,sarılık olunca sararır,ama moruk olunca morarmaz..ya da, galatasarayın juventusu 1-0 yenmesi ve fenerbahçenin gs yi 6-0 yenmesi, fenerbahçenin juventusu yendiği veya yeneceği anlamına gelmez.anlamına gelmez ama bu düz mantıklar herzaman düşünenin- mantığı kuranın ve ya mantığın kurulduğu anda o ortamda bulunan kişinin tatlı bir tebessüm yerine göre kahkaha ve alkol miktarına göre de gülme krizlerine sebep olabilir.birkaç yıl önce yine birkaç arkadaşımla asmalımescitte birkaç bira eşliğinde sohbet ederken ; "true love waits ve tom waits e o zaman tom= true love" düz mantığı laf öbeğine saatlerce güldüğümüzü, tepinmekten etraftaki masaları devirdiğimizi,çevremizdeki insanlara rahatsızlık verdiğimizi hatta daha fazla orda durup kendimizi rezil etmemek için kalkıp ıssız bir yerlere gidip gülüştüğümüzü dün gibi hatırlıyorum.başka bir günde orta halli bir kebapçıda "su 500,ayran 500 o zaman yoğurt bedavadır"ı görüp kendimizi yerlere attığımızı, gözlerimizden yaşlar gelene kadar dizlerimize vurup gülüştüğümüzü bilirim.daha birkaç tane var aklımda ama daha fazla yazıp işyerinde kendimi ekrana bakıp manasızca gülen kişi konumuna sokmak-daha fazla sokmak- istemediğim için kesiyorum.ve asıl söylemek istediğim şeye geliyorum.şuana kadar söylediklerimden düzmantık olayını kafamda halletmiş bu konuya takılmayan biri gibi görünsemde,küresel ısınma olayını hala anlamış değilim.küresel ısınma zavallı penguenlerin zavallı kutup ayılarının yaşama alanlarını daralttığını onları üzdüğünü biliyorum.ama bu küresel ısınma nasıl oluyorda suuszluğa sebep oluyor? hava ısınıyor,küresel olarak ısınıyor..buzullar eriyor ve biz susuz mu kalıyoruz tanrı aşkına?