bir yıl bir hafta

uzun süredir buralarda yoktum. Ekimin ilk haftası yerçekimi şalterini kapatıp uzuun bir seyahate çıkmıştım..

Bugün 22 Ekim 2010.Günlerden cuma.isveç'teyim.hava soğuk. geçen yıl güneşli bir sonbahar günü yürürken, güneşten kamaşan gözlerimizle işte küresel ısınma! diye neşelenip çıkarmıştık hırkalarımızı .yıllar önce izlediğim ve şans eseri ülkemden kilometrelerce uzakta rus bir kızın filmde söylediği söz aklıma geldi..."gelecek newyork'ta londra'da şimdiden yaşanıyor" diye. bende o duygularla isveç'teyim.geleceği yaşıyorum stocholm'de sendromlar sehrinde..

bir yıl bir haftadır dolanmışım demek ki.uzun zamandır aradığım herşeyi ,radıklarımı buldum, bulduklarıma sahip çıktım, eskiden sahip olduklarımı da okyanus üzerlerinden geçerken şarkılar söyleyerek denize bıraktım. attığım herşeyin arkasından alkışladım kendimi. ...

ilk önce lacivert tayger'larımı attım öresund köprüsünden geçerken..gittiğim yerlerde eski ayakkabı bırakma huyum eskilere dayanıyor. selaleye atmak için istanbuldan niagara'ya kadar taşıdığım ve aynı yoldan amsterdama kadar getirdiğim ayakkabılarımı en sonunda Schiphol havalalnında çöp kutusuna bırakmıştım geri getirmemek için. bu kez aynı şeyi yaşamayayım diye fırlatttım ayakkabılarımı...